30 Temmuz 2024 / Gölcük Haber Gazetesi
Olimpiyatlar başladı. Medya açılışa ilişkin ‘muhteşem’ iddialı görüntüleri paylaşıyor. Açılış öncesi tren hatlarına yapılan sabotajlar korku iklimini beslese de büyük güvenlik önlemleri ile yapılan başlangıçtan’ renkli’ görüntüler geliyor.
Biz ‘renkli’ görüntülerden genellikle olumlu sonuç çıkarırız. Renkli demek insanları güldürecek görüntüler anlamına gelir. O zaman şöyle diyelim; tepki çeken görüntüler de geliyor.
Bunlardan bir tanesi 6 bin 800 sporcunun 85 tekneyle 6 kilometrelik kortej olarak Sen Nehri’nden geçmesi sırasında yaşandı. Yapılan organizasyon nedeniyle aynı tekneyi birkaç ülke paylaşmış. Norveç, Nijer ve Nijerya sporcuları aynı tekneye binmiş. Sonuçta Nijerli kadın basketçilere teknede yer kalmamış. Onlar da karadan geri dönmüşler. Bazı Arap ve Afrika ülkelerine küçük tekneler verilmiş. Büyük ülkelerin büyük tekneleri var imiş!
Olimpiyat ruhu olarak tanımlanan ‘insanlık değerleri’ nin sadece sporcularda aranmasını gösteren bu tür davranışlar dünya kamuoyu tarafından affedilmeyecek olsa gerek.
Bu arada bir affetmeyenler de Cezayirliler. Aynı kortej sırasında Cezayirli sporcular Sen Nehri’ne güller atmışlar. 5 Ekim 1961’de bu ülkede yaşayan Cezayirliler için konulan sokağa çıkma yasağını protesto için 17 Ekim’de sokağa çıkan Cezayirlilere polis ateş açmış. Resmi açıklamaya göre 60, Cezayirlilere göre 300 kişi hayatını kaybetmiş. İşte Cezayirli sporcular güllerle bu katliamı protesto etmişler.
Cezayir Fransız sömürgesiydi. Nijer de öyle. Nijerya ise İngiliz sömürgesi. Nijer ve Nijerya’nın arasındaki bin 600 kilometrelik sınırı İngiltere ve Fransa ortak çizdiler. Nijer ve Nijerya 1960’ta bağımsız oldular. Cezayir ise 1962’de.
Olimpiyat ruhu ile insanlık değerlerine ulaşmaya çalışıyoruz. Açılış gecesi Fransa ile Gine arasındaki maçı izlerken bir yandan da insanlık değerlerini yok eden sömürgeciliği unutamamış olduğumuzu tekrar yaşıyoruz.
Gine de eski Fransız sömürgesi. Gine’nin Fransa’ya 45. dakikada attığı gole ilişkin VAR incelemesi dakikalar sürüyor. İnceleme bir türlü bitmek bilmiyor. Özbek hakem bile “Ben ne yapayım. Bekliyorum!” havasında. Sonra sonuç açıklanıyor: ofsayt. Bu dakikalarda ve sonrasında bu pozisyonun tekrarı gösterilmedi. VAR incelemesi sonucuna ilişkin beyaz, mavi veya kırmızı çizgi çekilmedi, canlandırma vs gösterilmedi. Sonra Fransızlar bir gol attı. Maç bitti. Fransa Gine’yi yendi. Kaderin bir cilvesi Fransız Milli Takımı oyuncularının çok büyük çoğunluğu da siyahi idi.
Gine de ‘siyahi’ anlamına geliyor. Yani ‘siyahilerin yaşadığı ülke’. Gine’deki üç büyük etnik gruptan biri olan Sousou’ların dilinde Gine ‘kadın’ anlamına geliyor. O kadar önemsiyorlar ki Gine Frankı’nın üzerinde hep kadınlar var.
Evet sonuçta Olimpiyatlar Fransa’da , açılış gecesi Fransa’nın yenilmesi olacak şey değildi!
Biz yine de nadir örneklerinden biriyle Olimpiyatların özellikle çocuklar için, rol model bulduracak ve düş kurduracak kadar güzel olmasını dileyelim.
2020 Japonya Olimpiyatlarında yüksek atlama dalında Katarlı Mutaz Essa Barshim ile İtalyan Gianmarco Tamberi yarışmaktadır. Her ikisi de 2,37’de kalırlar. Tamberi sakatlanır. Barshim ise hakeme çekilirse iki altın alıp alamayacaklarını sorar. Tesadüf hakem Türktür ve iki altını onaylar. Olimpiyat ruhu kazanır. Altın madalyaları birbirlerine takarlar.
Bu iki sporcu şimdi Paris Olimpiyatlarına da katıldılar ve tekrar yarışacaklar.
Medyanın sunduğu ‘muhteşem’ iddialı görüntüler bir yana umarım bu ve benzeri düş kurduracak yarışmaları Gazzeli çocuklar da izleyebilir.