Dış finansman kaynaklarının en önemlisi olan Uluslararası Doğrudan Yatırımların analiz edildiği “TÜRMOB Uluslararası Doğrudan Yatırımlar Raporu” yayınlandı.
TÜRMOB’un yayınladığı ‘Uluslararası Doğrudan Yatırımlar Raporu’na göre Türkiye’ye toplam uluslararası doğrudan sermaye girişi 2016’da küresel çaptaki daralmanın çok üzerindeki bir oranda; yüzde 30 azalarak 12.3 milyar dolara geriledi. TÜRMOB Genel Başkanı Masis Yontan, yaptığı değerlendirmede doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının üretime yönelik ve istihdam yaratıcı olmasından dolayı ekonominin gelişimi açısından büyük öneme sahip olduğunu ifade etti. TÜRMOB Genel Başkan Masis Yontan rapora ilişkin yaptığı değerlendirme şöyle:
“Türkiye gibi tasarruf açığı bulunan ülkeler için dış finansman kaynaklarından yararlanmak zorunlu ve vazgeçilemez bir zorunluluktur. Kalkınma ve sürdürülebilir ekonomik büyüme için milli tasarrufların yetersiz olduğu durumlarda başvurulacak dış kaynakların başında uluslararası çok taraflı mali kurumlardan veya başka devletlerden borç ya da uluslararası ticari bankalardan kredi kullanımı geliyor. Bunların dışında en önemli dış finansman kaynakları ise doğrudan yabancı yatırımlar ve uluslararası portföy yatırımları.
Doğrudan yabancı sermaye yatırımları sanayi malı ya da hizmet üretimine yönelik, istihdam yaratıcı ve kalıcı (uzun vadeli) nitelikte olması dolayısıyla ülke ekonomisinde yeni kapasite yaratırken, “sıcak para” da denilen kısa vadeli (geçici) portföy yatırımları sadece finansal araçlara yatırım yaparak kar elde etmeye yönelik bulunuyor. Bu nedenle doğrudan yatırımlar, dış ticaret ve cari işlemler dengesi açıklarının sağlıklı biçimde finansmanı açısından da hayati önem taşıyor. Ancak bunun için; ülkedeki mevcut varlıkları satın almanın ötesinde yeni fabrika-tesis kurmaya yönelik doğrudan yatırımların ağırlıkta olması gerekiyor.
– 2016’da en çok doğrudan yatırım çeken ülke ABD
2016 yılında küresel uluslararası doğrudan yatırım akışı yüzde 13 düşerek 1 trilyon 520 milyon dolar olarak gerçekleştiği tahmin ediliyor. Küresel ekonomide devam eden kırılganlık, talep düşüklüğü, jeopolitik riskler ve özellikle uluslararası şirketlerin karlılıklarındaki düşüşler, bu daralmanın nedenleri olarak gösteriliyor.
UNCTAD Dünya Yatırım Raporu’nda; genel olarak gelişen ekonomilerde uluslararası doğrudan yatırım girişlerinde düşüş yaşandığı, 2016 yılındaki toplam girişler içinde gelişmiş ekonomilerin yüzde 57’lik paya sahip olduğu tahmin ediliyor. En çok uluslararası doğrudan yatırım çeken ilk 10 ülke içinde yine gelişmiş ülkelerin lider konumda bulunuyor. ABD’nin 385 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırım girişi ile birinciliğini korurken, İngiltere ikinci sırada yer alıyor.
Türkiye’ye toplam uluslararası doğrudan sermaye girişi 2016’da küresel çaptaki daralmanın çok üzerindeki bir oranda; yüzde 30 azalarak 12.3 milyar dolara geriledi. Geçen yılki girişlerin 6 milyar 279 milyon dolarını net doğrudan uluslararası yatırım girişi oluşturdu. Bu tutar önceki yıla göre yüzde 43,8 azaldı. Buna karşılık Türkiye’de yerleşik ana ortağın yurt dışı şube, iştirak ve bağlı ortaklıklar ile yurt dışında yerleşik şube, iştirak ve bağlı ortaklıkların yurt dışındaki ana ortaktan kredi kullanımlarının neti önceki yıla göre yüzde 26,7 daha fazla olmak üzere 2 milyar 133 milyon dolarlık net girişle sonuçlandı.
– 2017’de Uzak Doğu’nun Türkiye’ye ilgisinin yüksek olması bekleniyor
2017 boyunca; teknoloji, üretim ve enerji sektörlerinin yine yatırımcıların odağında olacağı, özellikle Uzak Doğulu yatırımcıların bu sektörlere ilgisinin yüksek olacağı bekleniyor. Birleşme ve satın alma işlemlerinde, küçük ve orta ölçekli işlemlerin öne çıkacağı ve bir süredir beklenen büyük ölçekli işlemlerin gerçekleşeceği öngörülüyor. Bu kapsamda özellikle; Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanı, Bursa Doğalgaz Santrali, Aliağa Kombine Çevrim ve Gaz Türbinleri Santrali ile EÜAŞ’a ait diğer iştirakler; TCDD ve TDİ’ye ait bazı limanlar ve şeker fabrikaları portföyleri için de özelleştirmelerin gerçekleşmesi durumunda, bu işlemlerin 2017’ye damgasını vurması bekleniyor.
– Son 10 yılda en çok yatırım ‘finans’ sektörüne yapıldı
Son on yılda Türkiye’ye giren uluslararası doğrudan yatırımdan en büyük payı yüzde 34,6 ile finans ve sigorta faaliyetleri aldı.
2007-2016 döneminde Türkiye’ye yönelik brüt doğrudan yatırım girişi (gayrimenkul alımları ve kredi kullanımları hariç) 110 milyar 787 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu yatırımın da 28 milyar 334 milyonu bankacılık, 7 milyar 368 milyon doları sigorta, reasürans ve emeklilik fonları, 1 milyar 798 milyon doları holding şirketlerinin faaliyetleri, 864 milyon doları da diğer finansal hizmetler olmak üzere toplam 38 milyar 364 milyon doları finans ve sigorta faaliyetleri sektöründe gerçekleşti. Son on yıldaki uluslararası doğrudan yatırımlarında finans ve sigorta faaliyetlerini 15 milyar 669 milyon dolarlık brüt giriş ve yüzde 14,1 payla elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü izliyor.